ANKARA (AA) - Bu durumun önemi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderlerini geçen ay ağırladığı, Washington'da düzenlenen C5+1 zirvesinde gözler önüne serildi.

Zirve sırasında ülkeler ve ABD, 'güvenli, güvenilir ve çeşitlendirilmiş enerji kaynakları' ve kritik minerallere daha fazla yatırım ve ticaret konusunda işbirliği sözü verdi.

Bu, söz konusu kaynakların diplomatik gündemde ne kadar hızlı yükseldiğinin ve geleneksel olarak 'Rusya'nın etki alanında bulunan ülkelerin' küresel konumlarını nasıl güçlendirmeye çalıştıklarının bir göstergesi.

Ancak uzmanlar, jeopolitik ilginin Orta Asya'nın büyük bir üretici haline gelmesinden çok önce geldiğini söylüyor. Çıkarım henüz yeni başlamışken, bölge hala bu yeni ilginin ekonomileri, egemenliği ve dış politika tercihleri ​​açısından gerçekte ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyor.

Güneydoğu Asya'daki dolandırıcılık merkezleri çözülmesi güç bir küresel krize dönüşüyor
Güneydoğu Asya'daki dolandırıcılık merkezleri çözülmesi güç bir küresel krize dönüşüyor
İçeriği Görüntüle
Kritik minerallerin öneminin artmasıyla rekabet yeni boyutlar kazanıyor

Kırgızistan merkezli Crossroads Orta Asya Enstitüsünden Emil Dzhuraev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orta Asya'da nüfuz mücadelesinin uzun zamandır var olduğunu, kritik minerallerin öneminin artmasıyla rekabetin yeni boyutlar kazandığını söyledi.

Dzhuraev, Orta Asya devletlerinin bu süreçte 'sadece pasif platformlar' olmaktan kaçınıp, 'karar verebilecek, etkileyebilecek ve bu rekabetin tonunu ve ritmini belirleyebilecek' egemen aktörler olarak kendi çıkarlarını güvence altına alıp alamayacaklarının 'asıl soru' olduğunu vurguladı.

Orta Asya'nın keşif ve geliştirme çalışmalarının henüz çok erken aşamalarında olduğuna değinen Dzhuraev, bu minerallerin küresel tedarik zincirlerindeki öneminin, bölge için siyasi değerlerinin 'daha da artacağı' anlamına geldiğini belirtti.

Dzhuraev, 5 ülkenin, özellikle ABD, Rusya ve Çin olmak üzere dünyanın en büyük güçleriyle aynı anda müzakere ederken birbirleriyle nasıl işbirliği yapacakları konusunu bir 'ikilem' olarak nitelendirerek 'Ama yine de bu kesinlikle onlar için çok önemli, olumlu bir destek oldu, kesinlikle istedikleri ve şimdi bundan en iyi şekilde yararlanmaya çalıştıkları bir şeydi.' dedi.

Nadir toprak elementlerinin hidrokarbonlara benzer şekilde dönüştürücü bir gelişme sağlayabileceğini aktaran Dzhuraev, ancak bunun için 'daha büyük bir başlangıç yatırımı' gerektiğine işaret etti.

Dzhuraev, nadir toprak elementlerinin daha kritik öneme sahip, geleneksel ulusal ve endüstriyel güvenlikle daha da doğrudan bağlantılı olduğunu kaydetti.

'Bu nedenle, belki de daha hassaslar ve dünya çapındaki büyük ülkeler için daha acil sorunlar teşkil ediyorlar.' ifadesini kullanan Dzhuraev, bu artan stratejik önemin kaçınılmaz olarak 'Orta Asya ülkelerinin manevra kabiliyetini ve risklerini etkileyeceği' değerlendirmesinde bulundu.

Yatırım ve kritik minerallerin çıkarılmasına ilişkin zorluklar

Carnegie Rusya Avrasya Merkezinden Temur Umarov da uluslararası alanda artan ilginin bölge ülkelerinin dış politika yaklaşımında henüz 'gerçek bir değişikliğe' yol açmadığını ifade etti.

Orta Asya'nın, nadir toprak elementleri ve kritik minerallerden ziyade, Çin ile Rusya'nın stratejik hedefleri ve Batı'nın her ikisine karşı koyma çabaları nedeniyle büyük güçlerin ilgisini çektiği görüşünü paylaşan Umarov, Orta Asya'nın özellikle Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan gibi uzun yıllardır petrol ve doğal gaz çıkardığını ve işlediğini, bu ülkelerin bütçelerinin büyük bir bölümünün bu hidrokarbonların ihracatına dayandığını dile getirdi.

Umarov, kritik minerallerin çıkarılmasına ilişkin, bu kaynakların bazen özel bir şekilde çıkarılması, işlenmesi ve nakledilmesi gerektiğini, madencilik ve rafinasyon zincirinin teknolojik olarak zorlu ve sermaye ağırlıklı olduğunu belirtti.

Halihazırda Orta Asya'nın nadir toprak elementleri ve kritik minerallerin küresel arzına katkısının 'çok büyük olmadığını' belirten Umarov, Çin'in bu alanda küresel üretime hakim olduğunun altını çizdi.

Umarov, '(Orta Asya'nın nadir toprak elementleri ve kritik minerallerin küresel arzına katkısı) Bunu artırmak için önemli bir yatırım gerekiyor ancak bu, henüz gerçekleşmiyor.' ifadesini kullanarak devasa rezervler olmasına rağmen bu kaynakların nasıl çıkarılacağının 'büyük bir soru' olmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.


Muhabir: Yasin Yorgancı,Kanyshai Butun,Burç Eruygur,Damla Delialioğlu

Kaynak: AA